6 Mart 2012 Salı

Azerbaycan - Bakü



Doğu'nun Parisi...


        Bakü.. Bence Paris den tek farkı tanınmamış olması.. İş için gitmek zorunda kalmasaydım belki bende hiç keşfecemicektim bu güzellikleri. Ama bence o eski Rus yapılarını, ve  Hazar Denizi'nden çıkan lezzetli balığını (aynı zamanda havyar elde edilen kıymetli balık) görmeden yaşamı sonlandırmamak gerek...

        İş için 2 defa gitme şansım oldu.. Yani hem baharını hem kışını gördüm bu şehrin.. Ve tam da Eurovision 2012 şarkı yarışmasında misafirperverlik yapacakları zamana denk geldi. O hazırlıkları, heyecanlarını, sırf ülkelerinin bu sayede tanıtılacağı için yapılan koskoca otellere, binalara şahitlik yapmış oldum.. Evet adamların tek sıkıntısı reklamlarının yapılmamış olması ki bence haklılar da..


        Türkleri çok seviyorlar.. Bizlere vize uygulamaları yok deniyor ama sınırda yine (2012 yılında 10 $) ayak üstü bir vize veriyorlar. Bunun için yanınızda vesikalık resminiz de olmalı. Ve de sonrasında tekrar gelmem gerekiyor desenizde uzun zamanlı tek girişli vize alıyorsunuz. Sanırım Bakü nün az kazanan yönetimine biraz katkıda bulunuyoruz :)

        Bakü de ne yenirin ilk cevabı sanırım siyah havyar ı.. Deniz ürünleriyle arası çok iyi olan ben nedense havyar la çok barışamadım. Ne Norveç de, nede Bakü de tatmak dışına gidemedim. Ama denemek isterseniz mutlaka burda deneyin derim..

         Her yemeğe ama her yemeğe kişniş koyuyorlar, benim gibi bu ottan rahatsız oluyorsanız bence uyarın. Çünkü ben aç kaldığım 3. günün sonunda bu uyarıları yaparak karnımı doyurabildim. Yemeklerinde hep et göreceksiniz, şaşırmayın. Benim gibi et yemeklerini listenin en başına atan biri bile birkaç günün sonunda makarna filan yemek istedi, düşünün :) Çünkü tereyağını su gibi kullanıyorlar ve sanki bizim yağlardan da biraz ağır. O nedenle açıkçası ben meşhur Mersin balıkları dışında geleneksel yemekleriyle çok barışamadım :(



       Gelirken şarapları ve tabi ki Dünyaca ünlü Nemirof vodka. Aslında Ukrayna malı sanırım ama nedense Bakü'de çok ucuz ve oranın gibi bir havası var. Özellikle biberli votkası.. Marketlerden alabilirsiniz, boşuna free shoplara minnet duymayın. Marketlerde daha ucuz zaten..

        Bakü de petrol çok ucuz olduğu için herkesin altında hani bizim alsak da, benzinine para yetiştiremeyip almaktan vazgeçtiğimiz :) cipleri bulmak mümkün.. Şaka bir yada arabalarda çok ucuz olduğu için herkes de lüks araçlar görebilirsiniz..

       Genel anlamda pahalı bir şehir. Para birimleri Manat. Yani yemek yiyip kalkmak istediğinizde 40-50 manat bırakabiliyorsunuz rahatlıkla.. Bu nedenle yerlileri genelde anca geçinebildikleri için dışarıda yemek yeme ve eğlenme olaylarını çok yaşayamıyorlarmış. Ama herkesin kendine ait bir evi oluyormuş. Çünkü çoğu insanın (Bakü deki) saygı duydukları İlham Aliyev tüm yerlileri ev sahibi yapma misyonunu edinmiş. Parasız olsalarda kendi evlerinde oturuyorlar. Sanırım bundan dolayı da, Aliyev i çok seviyorlar - istisnalar hariç-