5 Eylül 2015 Cumartesi

Norveç - Bergen



Bergen...Norveç'in en önemli turistik merkezlerinden biri.. Aynı zamanda balık ticaretinin en önemli limanlarından biri olarak geçiyor. Bergen;  fiyortlerin görülebileceği, somon balığının ve diğer deniz mahsullerinin tüketilebileceği, meşhur Hansa Evleri'nin diyarı.. ve en önnemlisi Dünya'nın en mutlu şehirlerinden biri.. Nicedir merak etmiştim bu insanlar neden bu kadar mutlu diye? Gidip bu sorunun cevabını bulmaya çalıştım :)






Bergen evleri (Hansa evleri)


Sokaklarından sadece biri..
Vikinglerin yaşadığı en son yer olarak bilinen Bergen (Bryggen), 1979 yılında Unesco tarafından 'Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girerek koruma altına alınmış. 1070 yılında Kral Olav Kyree Bergen balık ticaretini başlatmış. Alman tüccarların kurdukları ve kendi adını verdikleri 'Hansa Evleri', Bergen şehrinin simgelerinden biridir. 1702 yılında çıkan büyük bir yangından sonra o evlerden geriye pek bir şey kalmamış fakat sonrasında aynı mimarisiyle tekrar inşa edilmiş. Fakat o yıldan sonra o bölgeye ahşap ev yapmak yasaklanmış. Yani Bergen şehrinde görüp görebileceğiniz tek ahşap ev, bu Hansa Evleri.. Kimbilir belki de bu yüzden bu kadar özeller.. Bergen, 7 dağın arasında kalan şehir demekmiş.. Gerçekten de etrafımız dağlarla çevriliydi ve bu dağ eteklerinde çok güzel evler vardı. Ama evler inanılmaz pahalı.. Unesco koruması altında olduğu için yeni yapıların yapılmasına pek izin verilmiyor.. Bu nedenle eldeki evler resmen trilyonluk. Hemde 60-70 m2 evler bu fiyata.. Kaldığımız arkadaşlar 70m2 eve 15.000 kron kira veriyorlardı yani 5.000 TL. Ve bu evlerin satın alınmasını düşününce 3 milyon krondan başlıyor (1 trilyon) ne rakamlar değil mi.. Ana evleri ve sokakları tek kelimeyle harika..


Yine bir Pegasus kampanyasında Oslo uçuşuna bilet almıştım ama Bergen'e nasıl giderim diye hiç düşünmemiştim.. Zamanı gelince bakarım dedim. Oslo - Bergen arası tren yolculuğunu Dünya'nın en güzel tren yolculuklarından biri olduğunu okumuştum ama 7-8 saat sürdüğünü duyunca 2 yaşındaki kızımı bu trende nasıl zaptederim diye düşüne düşüne bir hal oldum :(  ama kararlıydım o tren yolculuğunu deneyecektim..



Sonunda Norwegian havayollarından Bergen - Oslo dönüşüne uçak bileti aldım, Oslo- Bergen arasına Bergen Railway ı tercih ettik ve yaklaşık 300 TL ye (uçak da hemen hemen aynı 2 yetişkin + 1 çocuk) Fakat tren bileti alırken birde ne göreyim, aile kompartımanını seçince çocuklar için oyun koçları eşliğinde oyun alanı.. Allahım boşuna kafayı yemişim.. kızım hiç sıkılmadı ki, tv bile vardı. Yabancı dil olsada.. Çay, kahve, latte nin de makineden ücretsiz ve sınırsız olarak alındığını eklemek isterim. Yani aslında kesinlikle denenmesi gereken bir yolculuk deneyimi, çocuklu bile :) Biz oradaki arkadaşımla ne hesaplamalar, matrisler yaptık hiç girmiyorum o konulara.. Trende başımıza gelen olaydan da bahsetmeyeceğim çünkü siz karşılaşmıyacaksınızdır yüksek ihtimal.



Panaromik fiyort görüntüsü

Norveç e giderken kafamda açıkçası bol bol somon yemek ve fiyort (fiyord) turu yapmak vardı.. Hıı bide işte o tren yolculuğu.. ilkini yaptım yapmasına ama fiyört turlarına bakınca açıkçası moralim bozulmuştu. Çünkü TR de bununla ilgili sayfalara bakınca bayağı yüksek rakamlar çıkmıştı karşıma ama ya 3 günlük yada sabahdan akşama kadar.. Ben bu şekilde de istemiyordum çünkü 2 yaşındaki kızımı bu kadar süre (tren yolculuğunda düşündüğüm gibi) zaptetmem mümkün değildi..Ama sağolsun Norveç deki arkadaşım bunu da önceden düşünmüş ve bizim yerimize planlamayı bile yapmıştı :) Bileti internetten aldık (tam hatırlamıyorum ama sanırım 1000 Kron = 300 TL gibi birşey) 3 saatlik kısa bir tur ama bence yeterli.. en azından şimdilik. Ayrıca iskele hemen Bergen merkez de ve sanırım oradan da bilet alınabiliyor.. (Hayatta yapmak istediğim ilk 10 şeyin arasında olan fiyört turunu evliliğimin 3. yıldönümünde yapmış olmak da bana ayrı mutluluk vermişti, onu da belirtmek isterim :) ) Eklediğim resimlerden picassa nın hazırladığı bu kısa video yu izliyebilirsiniz.. https://goo.gl/photos/XaJDmbLvNJrW4GdE8


Bryggen bölgesindeki kafelerden biri, Baker Brun
Hansa Evleri'nin olduğu bölge Bryggen bölgesi olarak geçiyor ve burada çok şirin kafeler var.. Biz arkadaşlarımızın genellikle tercih ettiği Baker Brun a gidip, sıcak birşeyler yudumladık ve Bergen şehrinin güzelliğini seyrettik..

Baker Brun
       
   

Yine Bergen merkezde bulunan (ki herşey aynı bölgede) hayatımda gördüğüm en güzel Starbuks binası sanırım buradaydı. Baksanıza binanın güzelliğine. Alt katı EGON restourantı, orada da deniz ürünleriyle dolu yemeğimizi yedik tabiki de.. (Fiyatlarının yüksek olduğunu bilmem söylememe gerek var mı? :) Hatırladığım kadarıyla bir porsiyonu 300 Kron civarıydı yani 100 TL
Starbuks binası
Tabaktakiler Deniz mahsüllerinden oluşan yiyeceklerden oluşuyor...











Bergen i gezmeye devam ediyoruz.. Bergen den yol boyu yürümeye devam edince çok yeşillikli ve güzel mimari de bir kale görüyoruz. Burası Bergenhus Festning (Bergen Kalesi) olarak geçiyor. Bazen yanında festivaller oluyormuş. Bizim oralarda olduğumuz zaman bira festivali varmış ama çok erken saatte toplanıyormuş, biz gittiğimizde kaldırılıyordu :( Bu deneyimi yaşayamamış olduk ama sizler giderseniz aklınızda bulunsun :) Bu bölgede çok güzel resimler çekebilirsiniz, walla biz bu temiz yeşilliğin tadını bol bol çıkardık :)







Hansa Evlerinin arasında ağaçtan yapılmış balık figürü
 Bryggen bölgesindeki Hansa Evlerinin arasında gezindiğinizde çok şirin bir cafeyle karşılaşacaksınız. Burası bu bölgenin simgelerinden biri sanırım :) Gitmeden önce araştırdığımda bu cafeyle ilgili bir sürü resim görmüştüm, ee birde benden olsun :) Ayrıca bu evlerinde arasında birçok hediyelik eşya satan yerler var. Biz burada geyik figürlü birkaç şey satın aldık. Bu sokaklar bence kesinlikle gezilmeli..
 tabi ki de geyik boynuzları :)
 



 

Kocaman kocaman yengeçler :)
 Meşhur Balık Pazarına tabi ki de gittik ve Balık Çorbası ve Balina etinin tadına baktık. Balina etini çok tutmadım ama Balık Çorbası güzeldi. Bol bol deniz canlılarının gerçekten canlı hallerinin resimlerini fotoğrafladık ama gerçekten çok pahalıydı burada her şey. Pazarın biraz gerisinde büyük bir han gibi bir şey var.. aslına bakarsan kapalı ve sabit bir balık pazarı gibi. Burada da oturup istediğiniz şeyi pişirtip yiyebiliyorsunuz. Burası kısmen daha uygun o açık alana göre. Ama biz dönmeden önce TR ye getireceğimiz somonu marketten aldık, onu belirteyim :) Çünkü en uygun yer market ama burada da taze balık bulabiliyorsunuz. Karides, kalamar bol bol var ve de çok uygun ama onları o kadar yol getirmekle uğraşamazdık :) Somonumu ve büyük hamburger etlerinden aldık biz :)


Barcelona daki Paella gibi birşeydi

Bergen Üniversitesi'nin olduğu bölge çok güzel.. bir saat kulesi göreceksiniz, mutlaka çıkın ve önünde Bergen şehrini yukarıdan izleyin.. Bergen de tepeler çok olduğu için kuş bakışı yapacağınız çok yer olacak ama burayı da görmekte fayda var :)
 
Bergen de en ucuz şeylerden biri süttü :) Eee yeşil alan çok olunca, o büyükbaşlardan çıkan sütler de ucuza satılıyor sanırım :) Kızım sürekli yarım lt lik (hatta bazen lt lik) sütlerle dolaşıyordu :)
 

 

Parkta ufak birde göl vardı..
Bir başka günde çok güzel bir parka gittik. Bergen merkezde kalınca toplu taşımaya hiç ihtiyacınız olmuyor. Sadece bu parka gelebilmek için tramway a bindik. Bileti internetten de alabiliyorsunuz, sanırım aldığınız bileti 1 saat içinde birden fazla kez kullanabiliyorsunuz. Yanlış hatırlamıyorsam?? 15 Kron gibi bir şeydi tek kişi.. 3 kron = 1 tl olarak hesap yapabilirsiniz. Burası gerçekten çok güzel bir parktı.. 
 

 
Park daki yeşilin bile ayrı bir tonu vardı..
 Bir haftalık Norveç yolculuğumuzda, hem de Eylül ayında hem de hava durumunda sürekli yağmur gösterdiği halde bir kere bile yağmur yağmamasını ve güneşimizin hiç eksik olmadığını belirtmek isterim. Yıldönümümüz sebebiyle her yıl aynı tarihte böyle seyahatlerimiz oluyor ve hakkını yemeyelim 8 günlük Almanya gezimizde de, hiç yağmuru eksik olmayan yere hep güneş açmıştı :) Güneşimizi yanımızda götürüyoruz sanırım :P
 
tabiki güneşin tadını çıkardık :)
 

 

Bergen de geceleri şehir ayrı bir güzel..

Floyen tepesinden..
Floyen Tepesi.. Bir başka yolculuğumuzda Bergen'i 7 dağından birinin tepesinde seyretmeye gittik.. Bence en güzel yerlerden biriydi vede güzel kareler çekmeniz için harika bir alan.. Finikülerle çıkabiliyorsunuz, yaklaşık 5 dakika sürüyor ve oldukça keyifli bir yolculuk. Bu gezintimizle ilgili picassa resimlerinden bizim için oluşturduğu kısacık bir video var, dilerseniz izleyebilirsiniz.   https://goo.gl/photos/RXYLECLZ9c7gLGXt7 


Dönüş yolunda dağ yolunu kullanarak yürüyüş yapabilirsiniz ki bence yapmalısınız da.. Zaten spor yapan Norveç halkını bu dağ yolunda bol bol göreceksiniz. Zaten sporu çok önemsediklerini öğrendik. Bizler gibi boş zamanlarında spor yapmak yerine, spordan arta kalan zamanlarda planlar yapıyorlarmış. Gittiğim yerler arasında en çok spor ayakkabı kullanan insanları burada gördüm diyebilirim. Ve de sanki nike bu şehire sponsor olmuş gibi bir izlenim edindim :)


Dileğimi de diledim :)
Hamiş : Dileğimi diledim.. en son böyle bir dilek kuyusu Karlovy Vary de vardı ve balayında olduğum halde çocuklarım olması yönünde dilek dilemiştim ve 1 ay sonra filan hamile kalmıştım. Dileğimin evrene bu kadar çabuk gidebileceğini düşünmemiştim :) Bence sizde bu şehirlerde bu hakkınızı kullanın :)


            
Bir sonraki gezimizde görüşmek üzere..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder